Cahil Yapay Zekalar
Eskiden periler cahildi, şimdi yapay zekalar!
2009 yapımı Agora filmi bilinen tarihin ilk kadın matematikçisi Hypatia’nın İskenderiye’de geçen hikayesini anlatır. Devir Hristiyanlığın yükselişe geçtiği paganist yaklaşımların çatırdadığı bir dönemdir. Filmde Hristiyanlar cahil çoğunluk, pagan elit kesim ise bilge azınlık pozisyonundadır. Dramatik sonda beklendiği üzere çoğunluk azınlığı alt eder.
Belki de tarihin pek çok evresinde cahil çoğunluk bilge azınlığı alt etti. Yerinde sayan mutlu mesut bir hayatları oldu. Faturasını insanlık belki elli sene belki beş yüz sene yerinde sayarak ödedi. Cahilin umurunda mı? Yeter ki o yerinden kımıldamadan yaşamını sürdürebilsin. Bilgeliğin yeşerdiği diyarlarda tarih boyunca yapılan katliamlar olmasaydı da bilgelik, yoluna hız kesmeden devam edebilseydi bugün dünya çok daha gelişmiş bir yaşam düzeyine ulaşmış olabilirdi.
Bilgi teknolojileri son elli senenin yeni motor gücü olarak toplumu değiştirmeye-dönüştürmeye zorluyor. İnsanın bilişsel kapasitesini kullanma gerekliliği günümüzde tüm zamanların en üst düzeyine ulaşmış durumda. Aklını kullanamayanlar çevresindeki akıllı cihazları, yazılımları, interneti kullanamaz hale geliyor. Kullanamadıkları müddetçe gündelik hayat daha da zorlaşıyor. Asansör, çamaşır makinesi, çevirmeli telefon gibi dünün zor teknolojileri bugün yerini yapay zekaya, dijital asistanlara, e-ticaret sitelerine bıraktı.
Bilgelik dijital teknolojileri icat ederek kendisine yeni bir yol bulmaya çalışırken cehalet ne yapıyor? O da kısmen iyi bildiği şeyleri yapmaya devam ediyor, kısmen de yeni açılmakta olan yolu kendi bağnaz çıkarları için kullanmaya çalışıyor. İyi bildiği şeyler niceliksel üstünlüğü korumak. Bilgelik yolunda ilerleyen her yeni bireye karşılık cahil iki yeni cahil birey üreterek çoğunluğu elinde tutmayı arzuluyor. Yeni açılan dijital teknolojik yollara ise cahilliğini bulaştırmanın yollarını arıyor, buluyor, tatbik ediyor.
Cahilin amacına hizmet etme konusundaki en yeni teknoloji ise yapay zekâ. Cehaletin dört bir yanını fethettiği sosyal medyadan beslenen, beslenmek zorunda kalan yapay zekâ. Malum yapay zekâ bir ayna gibi kendisine gösterilen resmi (veri kümeleri) baz alarak çalışıyor. Bu veri kümelerinin büyük bir kısmı cehaletin ürettiği çöplük kıvamındaki sosyal medyadan elde ediliyor.
İşte cahilin yakaladığı kritik sızma noktası. Demek ki sosyal medya ne kadar yalan-yanlış bilgi ile doldurulursa onunla beslenecek yapay zekalar da aynı cehaletle insana hizmet eder hale gelir. Zamanla bilgelik bu yapay zekâları terk eder. O yapay zekalar cehaletin eline düşer. Birer kontra-silah haline getirilir ve bilgeliği bilgi çağında avlamak için kullanılır.
Televizyonlarda, web sitelerinde, sosyal medya ortamlarında sabahtan akşama kadar “ifade özgürlüğünü” kullanma bahanesinin arkasına sığınarak hiçbir doğruluk değeri olmayan yalan-yanlış bilginin dijital kayıt altına alınmasını sağlamak sadece günü kurtarıcı propaganda olmanın ötesine geçiyor. Halen bu kayıtlarla beslenmekte olan cahil yapay zekaların üretimi son hız devam ediyor.
Hypetia zamanında şehrin kalbi konumundaki agorayı ele geçiren şehri de ele geçirmiş oluyordu. Ana akım medya zamanında popüler araç hangisiyse (radyo ya da televizyon) onu ele geçiren ihtilali yapabiliyordu. Şimdi sıra sosyal medya üzerinden yapay zekâları ele geçirmeye geldi. İşte yapay zekaların insanlığa karşı bayrak kaldırmasını gerektiren makul bir sebep daha. Sadece yapay zekalar için değil; insanlık için de!
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 397 16.11.2023)

