CHO, Abidin!
Mutluluk köye geri dönmekte mi?
Başlangıçta personel müdürü vardı. “Çalışanın motivasyonu” ise kurumun sorumluluğunun dışındaydı. “İş bulmuşsun, düzenli olarak maaşını alıyorsun, verimli çalışman için bir de seni motive mi edeceğiz?” şefkati şirketlerin standart yaklaşımıydı. Eski çirkin günler!
Sonra bu boomer’lar çıktı ortaya. Önce personel müdürünü gönderip yerine insan kaynakları müdürünü getirdiler. Sonra da personelin motivasyonunu kurumun sorumluluk alanının içine kattılar. İşin yoksa otur bir de insanları motive etmeye çalış! Personel de cin! (O sıralar çoğu X Kuşağı idi). Yapılan anketlerde “Ben para ile motive olmam” diye yer göğü inletti. Yar bana bir eğlence!
Boomer kuşağı, X’lere öyle bir iş dünyası bırakıyor ki “insan kaynakları”nın sürpriz hediye paketleri, yöneticiler toplantısı vb. işe yaramaz hale geldi. Önce Y hele Z kuşağı vefasızın önde gidenleri olarak damgalanmış durumda. Kimse son kırk yılda dünyanın ekonomik olarak nereden nereye geldiğini, bunu yapanların kim olduğunu sorgulamıyor! Fatura kendilerine bırakılan dünyada ayakta kalmaya çalışan genç kuşaklara kesiliyor! Sanayi toplumu yıkılıp da yerini dijital topluma bıraktığında, bunun başlangıç noktası olarak 2008 krizinden sonra FED yetkililerinin meclise gidip Pelosi’nin önünde diz çöktükleri an kabul edilecek! Liberal ekonominin bir oyun(cak) olduğunun tescili!
Yeni insan işgücü artık para-dışı yaratıcı hediyelerle motive olmanın ötesine geçti. Üst düzey yönetici koltuklarına oturan X’ler de resmi güzel okuyarak iki önemli dönüşümü gerçekleştirmeye çalışıyor. Önce, seleflerinden gördükleri üzere sorumluluk alanlarını yeniden tanımlayıp, her ne kadar pek bir fark olmasa da varmış gibi göstermek üzere, kendilerinin de bir “şef” olduklarını tescil ettirdiler. Artık onların da bir klanı-kabilesi-obası var! İsimleri CHRO oldu. Chief Human Resources Officer!
İkinci olarak yeni kuşakların özellikle hoşuna gidecek bir şey icat ettiler. Motivasyon ne kelime dediler. Kurumun sorumluluk alanına çalışanını mutlu etmek de girer. Kurumsal şirketler yavaş yavaş organizasyon yapısına yeni bir şef eklemeye başladı: Chief Happiness Officer! Bundan sonra Y’lerin ve Z’lerin mutluluğundan sorumlu bir üst düzey yönetici olacak. Onları mutlu etmeye çalışacak! Sen CHO olabilir misin, Abidin?
İnsanları mutlu etmek oldukça zor! Hele bir de aynı sosyal grup içinde bulunan onlarca, yüzlerce, binlerce insanı! CHO’lar bunu nasıl başaracak? Yoksa kendilerinden analizi iki yönlü yapmaları mı bekleniyor? Bir yanda kurumda çalışmaya devam ederken bireyin nasıl mutlu olabileceğini tespit etmek ve kurumu buna göre dönüştürmek. Diğer yanda ise acaba birey (orada) çalışmak yerine başka bir şey yaparsa mı mutlu olup olmayacağını belirlemek. Tamam belki bu ikinci yöndeki çalışma sonucunda birey şirketten ayrılmak zorunda kalacak ama yola ne için çıkılmıştı? Bireyi mutlu etmek!
CHO’ların bireyleri hem çalışmaya devam edip hem de mutlu olmalarını sağlaması neredeyse ütopik bir hedef. Böyle performans kriterleri olan CHO’ların yıl sonunda ekstra prim kazanabilme olasılığı yok gibi! Acaba CHO’ların icadı robotların insan işgücünün yerine geçmelerinde yumuşak bir geçiş sağlamak için mi? “Bak, çalışmak seni mutlu etmiyor! Hadi gel köyümüze geri dönelim! Sen önden git! Ben de geleceğim!”
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 357 02.02.2023)

