Covid-19 Komplosu
İpuçlarını pi sayısında aramak daha güçlü komplo teorilerinin üretilmesini sağlayabilir.
Doğrunun, gerçeğin, hakikatin hüküm sürdüğü o eski güzel günlerde sağlam bir ilke vardı. Akıl yürütürken sık sık başvurulan. Sebep-sonuç irtibatı kurulurken sadece “gereklilik” boyutu değil, “yeterlilik” boyutu da irdelenirdi. Çünkü ikincisi dikkate alınmazsa birbiri ile ilgisi olmayan pek çok şey arasında irtibat kurmak mümkün olabilirdi. Şimdi post-truth denilen doğru-ötesinin sefil köleleriyiz. Akıl yürütürken yeterlilik boyutuna bakmamız gerekmiyor. Hele bir de sonuçtan sebebe doğru tümdengeliyorsak. Gereklilik üzerinden akıl yürütüyoruz. Hatta bunun güzel bir adı bile var: “Algı Yönetimi”!
Covid-19 dört ayda dünyanın dört bir yanına ulaştı. Aşırı yüksek bulaşma oranı ve düşük öldürücü etkisiyle herkesi selamladı. Derhal komplo teorileri üretilmeye başladı. En popüler teorilerin başında dünya nüfusunu bir milyarın altına indirmek ile Çin’i ekonomik olarak kaosa sürüklemek geliyor. Bu ikiliyi başka teoriler izliyor. Örneğin insanları evinden çıkmadan yaşamaya alıştırmak için bir tür tatbikat yapmak. Bakalım nasıl oluyor? Evden çalışarak dünya ekonomisi döner mi? Evden eğitim verilebilir mi? Drone ve benzeri cihazlarla sipariş teslimatları da eklenirse üstüne?
Sebeple sonucun latif ilişkisi ile “durumdan vazife çıkarma”yı birbirine karıştırmamak lazım. Bazı ülkeler biraz nüfus azalsın da ekonomi rahatlasın diyerek geç tedbir almış olabilir. Ancak böyle bir global salgın insan nüfusu azalsın diye çıkarılmış olamaz. Birileri Çin’in ekonomisini batırmak istiyorlarsa, her yıl verdiği ekonomik fazladan dolayı Çin’i satın almaya mecbur tuttukları dolara endeksi ABD devlet tahvillerinin karşılığını vermiyorum desinler, sonuca daha kolay ulaşırlar (bunu daha önce yapmış ve altın karşılığında para basma gerekliliği dünya üzerinden kaldırmışlardı)
5G var bir de. İnsanları bulundukları yerde piliç gibi kızartabilecek bir teknoloji deniyor. Kazakistan’daki antiloplar üzerinde denenmiş ve bir kerede binlercesi öldürülmüş. Madem öyle neden Avrupa ülkeleri Çin’den sonra en çok etkilenenler listesinde başı çekiyor? Yoksa bu piliç çevirme teknolojisini Afrikalılar mı geliştirdi?
Komplo teorilerini ustalıkla paçavraya çeviren bir kural var oysa: Dünya öyle inanıldığı gibi üç beş kişi tarafından yönetilmiyor. Olsa olsa üç beş bin kişi kendi bakış açısına göre yönetmeye çalışıyor. Dünyanın en zengin insanı Bill Gates güya üreteceği aşıları satmak için bu işin arkasında deniyor. Adam daha Çin’e yeni teknoloji nükleer enerji santrallarını satamadı. Kendi başkanının ambargosuna takıldı.
Pek çok kişi “Bu da mı gol değil hakim bey?” diyerek, kopyala/yapıştır ile oluşturulmuş kurgu romanları, Asteriks’i, Kore dizilerini örnek gösterecektir. Peki bunların yanısıra bununla alakası olmayan diğer binlerce kurgu romana, diziye, filme ne olacak? Biliminsanları öteden beri rastlantı diye bir şey yoktur demiyorlar mı? Elinde yeterince büyük bir veri kümesi olursa ondan dilediğin sonucu çıkarabilirsin. Daktilo önüne oturtulmuş maymun metaforunu anımsayın! İlla ki anlamlı bir şeyler de tuşlayacaktır! Yeter ki yeterince uzun süre tuşlasın!
Pi sayısının ihtişamı yol gösterici olabilir belki. Hiç düşündüğünüz mü? Pi sayısının virgünden sonraki kısmı tekrarı olmayan bir sayı dizisidir. Yani içinde dünyanın bütün sayıları, sayılar harflere çevrilse bütün metinleri yer almaktadır. Bir dahaki sefere komplo teorilerini pi sayısında arayanlar daha kabul edilebilir sonuçlar üretebilir!
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 208 20.03.2020)