Dijital Burjuva
Dijital devrimin akıbeti kriptopara cephesindeki muharebeyi kimin kazanacağına bağlı!
Dijital devrimin neresindeyiz? Bilgisayarı baz alırsak kırk senedir, interneti-mobili baz alırsak 25 senedir yaşanmakta olan “transformasyon” (dönüşüm) sanayi toplumunu dijital topluma mı dönüştürüyor? Yoksa sanayi toplumu paradigması içindeki yapıyı dijitalle yapılır hale mi getiriyor? Arzu edilen ikincisi! Beklenmedik dijital mutasyon ise bu sürecin sonucunda yepyeni bir toplum modelinin ortaya çıkabileceği olasılığını güçlendiriyor!
Marks ile Engels’in Komünist Manifesto’da da altını çizdiği gibi aslında burjuvazi “vicdansız ticaret özgürlüğü”nü temin edebilmek için oldukça devrimci bir tutum takınmış, “tüm feodal, ataerkil, kırsal ilişkileri darmadağın etmişti”. Sanayi devriminden sonra da tarıma dayalı ekonomik ve sosyo-kültürel yaşam modelleri varlığını sürdürdü-sürdürüyor. Ancak dünyaya yön verebilmekten uzaklaştı.
Z Kuşağı, bu bağlamada, “dijital burjuva” rolünü üstlenip, boomer kuşağının zirveye taşıdığı sanayi toplumunu ve onun dünyaya yön verme rolünü alaşağı edebilecek mi? Dijital üzerine kurulu bir ekonomik (üleşme) model(i) inşa edebilecek mi? Klasik burjuva, köle köylüleri modern-köle işçiye dönüştürdü. Onlara özgürlük, eşitlik, mülkiyet, devlet ve toplum yönetiminde temsil hakkı tanıdı. Dijital burjuva, modern işgücünü “dijital insan” haline dönüştürebilecek mi? “İnsanın varlık nedeni çalışmaktır” denklemini bozabilecek; onun yerine “insanın varlık nedeni mutlu olmaktır” paradigmasını üstün kılabilecek mi?
Android, hümanoid, yapay zekâ, robot, chatbot … her ne formatta olursa olsun, insanın yanı sıra onunla insan düzeyinde etkileşim kurabilecek bilişsel kapasiteye sahip yeni “varlık türleri”nin ortaya çıkması insanın temel trajedisinin üstesinden gelmesini sağlayabilecek mi? Bugüne kadar ne metafiziğin ne de maddi zenginliğin mümkün kılamadığı o çözümü insan bu kez yakalayabilecek mi? İnsan ölümü aşabilecek mi? Yok olma(ma)yı, hiç olma(ma)yı becerebilecek mi?
21.yüzyılın ilk çeyreğinde “dijital devrim” paradigması ne yazık ki bekleneni veremedi. Ancak zaman yeni kuşakların lehine çalışıyor. 23 sene önce elli beş küsur yaşında olan boomer nesli şimdi seksene merdiven dayadı. Yakın gelecekte teknolojik tekilliğin (singularity) onları ölümün pençesinden kurtarması da beklenmiyor! Onlar fiilen tükenirken, yepyeni kuşaklar ufku dolduruyor! Şimdi sıra Z kuşağında. X’lerin yapamadığını, Y’lerin ancak girizgâh yapabildiklerini Z’ler gerçekleştirebilir!
Başka bir iktidar-model-lider mümkün değil karamsarlığı, bu bağlamda, tüm dünyaya yayılmış durumda. Boomer nesli bu sopayla X’lerin hakkından geldi ama Y’ler, hele hele Z’ler söz konusu olduğunda aynı performansı gösteremediler-gösteremiyorlar. O nedenle de giderayak dünyayı yangın yerine çeviriyorlar: Benden sonra tufan!
Ekonomik krizler. Yetmedi, pandemi. O da kâfi gelmedi dünya savaşı simülasyonu. Z’ler dijitale dayalı bir ekonomik üleşme modeli icat edemedikleri sürece bunların hayaletleri varlıklarını sürdürmeye devam edecek! Böyle bir model mümkün mü? Tarımsal paradigmada yetişmiş bir beyin nasıl ki “makine”yi, “sanayi”yi düşünümediyse, makinenin-sanayinin içinde yetişmiş beyinler de dijitali düşünemiyor. Ancak dijitalin içine doğmuş olanlar böyle bir paradigma değişimini gerçekleştirebilir. Bu savaşın en çetin geçtiği cephe de kriptopara dünyası. Z’ler bu cephede yenilirse, dijital devrim post-romantik şiir kıvamından öteye geçemez!
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 353 05.01.2023)

