Dijital Göç
Gençler fiziksel dünyanın dertlerini çözmek yerine alternatif bir yol buldu: Metaverse’te saklanmak!
Klasik soru “Gençlere nasıl bir dünya bırakıyoruz?” ise güncel soru “Gençler nasıl bir dünya istiyor?” Sahi yaşlılar neden gençlerin isteğine uygun bir dünya bırakmak üzere çalışmaz? Cevap basit: “Onların daha yaşayacak çok yılları var; biz gidiciyiz. Bırakın da kalan zamanda arzu ettiğimiz şekilde biçimlendirelim dünyayı.” Kısacası gençlere nasıl bir dünya kalacağı güç sahibi pek çok yaşlı için hiç de önemli değildir.
Bu yaklaşımın eleştirisi sonuçlarının yarattığı uçurumlardan dolayıdır. Ekonomik uçurum, kültürel uçurum, dijital uçurum. Dünya milletleri, bireyleri arasında daha dengeli bir yaşam tesis edilebilmiş olsaydı, yaşlıların ne istediği ya da yaptığı pek de önemli olmayacaktı. Ama önemli. Yaşlılar, uzun yıllardır, giderayak dünyayı ateşe atma konusunda hiç tereddüt etmiyor.
Düne kadar gençlerin buna karşı göstereceği güçlü bir reaksiyon yoktu. Artık var. Dijital yaşam! Bilgisayar ile başlayan süreç daha sonra internet ile web ile sosyal medya ile devam etti. Bugüne kadar gelindi. Şimdi dramatik bir sıçrama rampası inşa ediliyor: Metaverse! Üç boyutlu bir dijital yaşam!
Gençler fiziksel dünyayı yaşlılara bırakma konusunda niyetli görünüyor. Sanayi toplumu ile geometrik olarak artmaya başlayan fiziksel sorunlar karşısında gençlerin tepkisi duyarsızlık. Haklılar da. Bu sorunları gençler yaratmadı. Çözüm neden gençlerden bekleniyor? Aslında bu formül de gizli bir tuzaktır. Gözüpek genç “çare sensin” diyerek tuzağa düşürülür. Yaşlılar perde arkasında bin birim sorun yaratırken, gençler gözler önünde dilleri bir karış dışarıda beş on birim sorun çözerek zehirlenmeye başlar.
Bir süre sonra iki şey birden olur. Gençlik biter. Başarı, heybeye kaybedilmesi istenmeyen şeyler koyar. O sırada zehir de etkisini göstermeye başlar. “Sonra bir gün bakarsın ki on yıl geride kalmış/Kimse ne zaman koşacağını söylememiş sana, (yarışı başlatan) silah sesini duymamışsın”. Ağzında “gençlik” lafları yaşlanmışsın; kendi gençliğindeki yaşlıların yapmaya cesaret edemediği şeyleri yapmaya başlamışsın! Eskiden “biz büyüdük ve kirlendi dünya” idi şimdi “biz yaşlandık ve mahvoldu dünya”.
O nedenle gençlerin son dönemde yapmayı en çok sevdikleri eylem “göç etmek”. Göç önce konvansiyonel şekillerle başladı. Fiziksel dünyada kendi yaşam modeline uygun olmayan diyarlardan, daha uygun diyarlara göç ediyorlar. Ülke içinde bir şehirden başkasına. Olmadı başka bir ülkeye. Bu göçler geçen yıllar içinde sistem tarafından yutuldu. Göçmenlik, turistlik, kendini bulma arayışı vs.
Şimdi bu göç etme eylemi yeni bir boyuta geçiyor. Dijital diyarlara göç etmek. Gözlüğü takıp, metaverse’lere saklanmak. Fiziksel dünya ile aradaki tek bağ, o da zaruretten, vücudun hayatta kalmasını sağlamak. Vücut! O da bu yüzyıl bitmeden haklı payını alacak teknolojiden. Özbilinç, idrak, ruh (adı her neyse) insanı insan yapan o “şey”in canlı kalabilmesi için bu denli hantal bir yuvaya (vücut) gereksinimi kalmadığı andan itibaren gençler bu fiziksel dünyayı toptan terk edecektir.
İşin ilginci gününü gün etme derdinde olan gençler, ölümsüzlüğün peşinde koşan yaşlılarken, kendini metaverse’e yükleyen gençler ölümsüzlüğe ulaşacakken, şu teknolojik zamazingoları kullanmayı bir türlü beceremeyen yaşlılar fiziksel dünyada kalacak. Ve ölecek! Ölümsüz gençlerin Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun! Elbette onun ölümsüz mimarının da. En genç Türk, Atatürk!
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 321 19.05.2022)