Dijital Kükreyen Aslan
Koca film endüstrisi bir mobil uygulamaya indirgenebilir mi?
Hollywood’da senaristlerin başlattığı greve oyuncular da katıldı. Temel sebep ekonomik olsa da yancı olarak konuya dahil edilen nedenler içinde yapay zeka da var. Black Mirror’ın Haziran ayında yayınlanan yeni sezonunun ilk bölümünde işlenen konu örnek olarak gösteriliyor. Gel de yüzyıllar önce “istemezük” diyen matbaa-karşıtlarını anma!
Neymiş? Bir yanda pandemi ile gelen daha çok film ya da dizi çekme gereği daha çok çalışmalarına neden oluyormuş diğer yanda ise ekonomik şartlarında herhangi bir düzenleme yapılmıyormuş! Üstelik bir de yapay zeka tehdidi altındalarmış. Ya senaryoları yapay zeka yazmaya başlarsa? Ya kanlı-canlı insan oyuncular yerine onların bilgisayarda yeniden üretilmiş avatarları kullanılırsa?
“Joan Korkunç Biri” adlı 6.1 numaralı Black Mirror dizisinde bunun nasıl yapılabileceği ele alınıyor. Ünlü bir oyuncunun (diyelim ki Salma Hayek) birkaç dakikalık (olmadı saatlik) fiziksel video çekimleri yapılıyor. Daha sonra bu “veri kümesi” yapay zekaya aktarılıyor. Yapay zeka da bunu kullanarak, o oyuncu ile ne tür bir sahne çekilmesi arzu ediliyorsa o sahneyi dijital ortamda oluşturuyor. Deepfake denilen şeyin daha ileri düzey ve meşru(?) kullanımı!
Böylece oyuncunun yönetmenin yansıtmak istediği duygu ya da ruh haline bürünmeye çalışmasına gerek yok. Saatler süren tekrar çekimlere de. Yönetmen beğenmezse yapay zekaya “sahneyi yeniden çek”tirebilir. Bugün bile ChatGPT’nin cevabını beğenmezsek “yeniden üret”mesini talep etmiyor muyuz? Yapay zekâ aynı sahneyi kısa bir süre içinde revize ederek yeniden “çekecek”tir.
Yapay zekanın ele geçiremeyeceği işler-meslekler sıralanırken yaratıcılığa, tasarıma gereksinim duyanlar başta geliyordu. Peki sanatsal bir alan olan sinema nasıl oluyor da kuyruğu kaptırmaktan korkuyor? Cevap basit: Demek ki bu sektörde yaratıcılıktan ziyade standart bir üretim süreci ağır basıyor. Öyle ki bunu insanla yapmak yerine bilgisayarda yapmak olası! Belki de daha iyi (ve ucuz)! “Sanatsal film” çeken, sinema salonlarında yer bulamayan, ancak festival ya da yarışmalarda gösterime girebilen film dünyasının ahı mı tutuyor ne? Bütün o aksiyon sahneleri bilgisayarda canlandırıldıktan sonra Tom Cruise’a neden gerek kalsın ki? Ama Jeremy Irons’ın ya da Meryl Streep’in bir yüz ifadesini yakalamak için onu hala kanlı-canlı çekmek gerekecektir!
Talep patlaması genelde üretim-arz süreçlerinin (hala değilse) standartlaşmasına neden olur. Aksi durumda ya talep karşılanamaz ve ekonomik takas büyümeden sona erer. Ya da yeni bir paradigma sahneye çıkar ve parsayı toplar! Müzik endüstrisi bunu çok iyi öğrendi. Şimdi sıra film endüstrisinde!
Bundan nasibini sadece senaristler ya da oyuncular almayacak. Bu sektörden ekmek yiyen herkes yönetmeninden prodüktörüne kadar etkilenecek. Sahneler avatarlarla çekilmekle kalmayacak, fiziksel olarak varolmayan star avatar oyuncular ortaya çıkacak. Akşam biraz kafa dağıtmak isteyen tipik izleyici kendi filmini, senaryosunu, oyuncu kadrosunu, mekanını vb. kendi tasarlayacak-çekecek-izleyecek. Koca film endüstrisi bir mobil uygulama (app) düzeyine inecek! Yapay zekayı ekarte etmek için tasarım denmişti ya işte bir tasarım örneği. Bu tür uygulamaları geliştirenler dijital kükreyen aslanlar olacak!
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 382 03.08.2023)

