Dijital Öteki

Önyargılı seçim anketlerinin kamuoyunu etkileme gücü toplumun eğitim düzeyi ile ters orantılıdır denilebilir.

Tavla oynarken iki zarın her atışta düşeş (6-6) gelme olasılığı, malum, 36’da 1’dir. Peki zarlar üst üste otuz altı kere atıldığında düşeşin bir kere gelmesi zorunlu mudur? Hayır. Çünkü her zar atımı bir öncekinden bağımsızdır. Yani her seferinde herhangi bir sayı ikilisinin (bu örnekte 6-6) gelme olasılığı 36’da 1’e geri döner.

Bir tavla oyunu boyunca atılan tüm zarların listesi tutulsa ortaya nasıl bir sonuç çıkardı? Diyelim ki 288 kere zar atıldı ve 26 tane 2-1, 7 tane 6-5, 4 tane 6-6 vb. geldi. Gerçekleşmiş olan bu değerlere bakarak bir analiz yapılırsa örneğin 6-6 gelme olasılığı 288’de 4 olur ki bu yukarıdaki 36’da 1 olasılığının yarısıdır.

Yapay zekâ algoritmaları geliştirirken de yukarıdaki ikinci örnekteki türden veri kümeleri kullanılmaktadır. Yani pratikte gerçekleşmiş olanlar. Temel soru(n) şudur: Hangi veri kümesini seçilirse nesnel bir seçim yapılmış olur? Örneğin yukarıdaki 288 zar atımlık oyun dünyadaki tüm tavla oyunlarını nesnel bir şekilde temsil edebilir mi? Ya da herhangi bir tavla oyunu? Cevap hayır olacaktır. Yapay zekada bu sorunu aşmak üzere niceliğe başvurulur. Yani ne kadar büyük veri kümesi kullanılırsa nesnelliğe o kadar yaklaşılacağı varsayılır (ör. bir değil bir milyon tane tavla oyunu seçilir). Bu varsayım kısmi olarak doğrudur. Doğru olmayan kısmı da (özbilinç ile birlikte) yapay zekanın en büyük iki probleminden birisini teşkil eder: Önyargı!

Önyargı gerçekten de bir “sorun” mu? Yukarıdaki 288 atımlık oyun örneğin genel tavla-zar olasılıkları dikkate alındığında 6-6’nın aleyhine çalışmak üzere geliştirilmiş “önyargılı” bir oyun mu? Sekiz kere 6-6 gelmesi gerekirken, yarısı kadar gelmiş!

Sosyolojik olayların ürettiği veri kümeleri söz konusu olduğunda bu “önyargılı” yaklaşım olgusu daha çok dikkat çekmektedir. Örneğin seçim anketleri! Önyargılı seçim anketlerinin kamuoyunu etkileme gücü toplumun eğitim düzeyi ile ters orantılıdır denilebilir. Yani toplum ne kadar cahilse yanlı seçim anketleri seçmenleri o derece etkisi altına alır. İki düzeyde. Birincisi bu tür anketlere daha çok itibar ettirilir. İkincisi de bu tür anketlerde favori adayın en yakın rakibi ile arasındaki puan farkı yüksek çıkartılır.

Yapay zekaya dayalı bir yüz tanıma algoritması geliştirilecekse, doğası gereği, bu süreçte binlerce-milyonlarca insan yüzü resmi kullanmak gerekecektir. Makinenin öğrenmesini sağlamak için! Seçilen bu insan yüzleri sadece beyaz tenli ve erkek bireylerinki olursa, algoritma önyargılı bir eğitim sürecinden geçmiş olacak ve örneğin sarı tenli kadınların yüz resmi gösterildiğinde onun bir insan olmadığı yanlış cevabını verecektir.

Seçim anketi düzenleyen kuruluşun ya da insan yüzü resimleri kullanan algoritma geliştiricilerin o alanlarda nesnel olmanın ne demek olduğunu bilemeyeceklerinden bahsedilebilir mi? Çoğunlukla yanlı veri kümesi kullanmayı bilinçli olarak yaptıkları söylenir.

Önyargı aslında bilinçli ya da bilinçsiz toplumsal yaşamda “öteki”nin konumlandırıldığı yerle ilgilidir. Toplum içinde “öteki”ni “ben”den uzağa yerleştirenlerin anketleri de yapay zekâları da aynı oranda önyargılı çıkacaktır. Gidişata bakılırsa önyargı sorununu da insan değil yapay zekâ çözecek! Veri kümelerini de kendisi (seçtikçe değil) oluşturdukça!

Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 365 30.03.2023)

Popüler Etiketler