Mekansızlaş(tır)ma
Sosyal medya zamansızlaştırdı, metaverse de mekansızlaştıracak!
Fiziksel yer sıkıntısı olmasaydı şu soru tümcesi bu yazının başlığı bile olabilirdi: Mekansızlaştıramadıklarımızdan mısınız? (Malum Çekoslovakya ikiye ayrılmaya karar verdikten sonra doğan boşluğu henüz doldurabilmiş bir alternatif soru üretilemedi). Dijital kuşaklar önce zamandan soyutlan(dırıl)dı. Şimdi sıra mekândan soyutlan(dırıl)mada.
Bireyleri, özellikle de dijital kuşakları, zamandan soyutlayan dijital öge sosyal medya oldu. Gürül gürül akan bir ırmak kıvamındaki içerik paylaşımına yakalanan birey ikinci ekranın başında dijital esaretini yaşarken geçen zamanı fark etmez hale geldi. Vücudunun acıkma, susama, uyku vb. fiziksel gereksinimleri olmasa sonsuz bir şimdiki zamanda gerçekleştirdiği bu dijital yolculuğuna son verme gereği kalmayacaktı.
Bireyi zamandan soyutlayan sosyal medya, metaverse evresine geçme niyetiyle tabloya yeni bir boyut katıyor. Birey, (şimdilik) özel bir gözlük takarak kendisini fiziksel mekândan soyutlayabilecek ve dijital bir mekâna geçecek. Metaverse boyutuna. Fiziksel mekânda yapabildiği şeylerin hemen hepsini peyderpey metaverse’te yapar hale gelecek. Bu da giderek fiziksel mekanla ilişkisinin kopmasına neden olacak. Fiziksel olarak şu koordinatlarda bir yerde olacak ama mental olarak, dijital dünyalarda geziyor olacak!
Eski kuşakların aklına ilk gelen soru, doğal olarak, neden? Birey neden fiziksel mekânı bırakıp da dijital bir mekâna gitmek istesin? Nedeni basit! Fiziksel mekânın ne durumda olduğu ortada. Son iki yüz elli senedir sanayi toplumu ile yükselen kapitalist model dünyayı yaşanmaz bir hale getirdi. Doğayı katletti. Canlı türlerini yok etti. İklimi alt üst etti. Her şey bir yana son iki senedir birey güvenle burnunu evinin kapısından uzatıp, dışarı adım atamaz oldu; kendini evine hapsetti! Bütün bunları insan yaptı! Makine değil!
Doğduğu günden beri bu tür travmalarla yüz yüze kalan dijital kuşakların kendini fiziksel gerçeklikten soyutlamaya, koparmaya çalışması neden eleştiriliyor? Yaşlı kuşaklar dünyayı devraldıklarından daha cennet yaptılar da genç kuşaklar mı bunun farkında değil? Yoksa her gelen kuşak, kötüyü daha da kötü yaparak sahneden ayrılmanın dışında bir şey yapamamakta mı? Belki de dijital genç kuşaklar kendilerinden beklenen dünyaya kötülük yapma hakkından feragat edebilmek için dijital bir zamana, dijital bir mekâna kaçmak istiyor!
Büyük bir suçluluk duygusu içinde boğulmaktan kendisini kurtarma peşindeki yaşlı kuşaklar, çareyi bu aşamada da gençlere yüklenmekte buluyor: Efendim o kadar elektriği üretmek doğaya zarar vermiyor muymuş? Oysa tüketime yetişemeyen elektrik üretimi yapabilmek için olmadık pazarlama faaliyetleri gerçekleştirenler de yine onlar değil mi? Dur o zaman! İlerleme! Kar etme! Büyüme! Yapabilecek misin? Yapamayacaksın. Bir tür ikiyüzlülük!
Zamandan sonra mekândan da kopan 21. yüzyılın bireyine ne olacak? Şurası bir gerçek ki zamandan ve mekândan asıl koparılması gerekenler belki de fiziksel gerçekliğe dört elle sarılacak ve ötekilerin bu halinden istifade etmeye çalışacaklar! İnsan ya bu hantal vücudunu terk edecek ya da ondan başka bir alanda istifade edilecek. Örneğin beyin metaverselerde dijital fink atarken, bunu sağlayan cihaz(lar)ın enerjisini fiziksel bir mekâna mıhlanmış vücut üretiyor olabilir! Hazır Matrix sezonu açılmışken…
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 302 06.01.2022)