Merkezsiz Bir Dünya!
Blokzinciri ile gelen merkezsiz yapı web3 adıyla anılmaya başladı.
Web yeni bir evreye giriyor. Adı Web3! Daha önce web 1.0 ve web 2.0 evrelerinden geçmişti world wide web (www) teknolojisi. Mucidi Sir Tim Berners-Lee bir sonraki olası evre için “semantik web” kavramını önermişti. Doğal olarak “web 3.0” ile “semantik web” isimleri aynı şeye işaret ediyor olarak değerlendirilir hale geldi. Ancak son aylarda web3 adlı başka bir isim popülerlik kazandı ve blokzinciri mimarisi ile ortaya çıkan kavramlar yumağı web3 olarak anılmaya başladı.
Web 1.0 web mimarisinin ilk evresine işaret eder. Bu mimari web siteleri nispeten daha statik yapıdaydı. Bilginin dijitalleşmesi ve internet üzerinden erişilebilir hale gelmesi o denli önemli bir sıçramaydı ki web sitesindeki bilginin hacmi ve eklenme/değiştirilme süreçleri ikincil önemdeydi.
Sonra uçaklar gökdelenlere çarpmaya başladı ve balayı sona erdi. İleri teknolojik yatırımlar bir anda güvenlik olgusuna odaklandı. Web önemini yitirmeye mi başlıyor soruları kafaları kurcalamaya başladı. Tam da bu aşamada web 2.0 kavramı ortaya atıldı. Burada temel motivasyon içerik paylaşımının kitlelere açılmasıydı. Böylece kitlelerin web siteleriyle kalıcı ilişkiler kurması sağlanabilecekti.
Web 2.0 kavramının popülerleşmiş adı sosyal medyadır. Web 1.0’dan farklı olarak web 2.0’da içeriği herkes oluşturur ve yeniden oluşturur. Dolayısıyla iletişim, etkileşim evresine geçer. Kişiler sadece kendi oluşturdukları içeriği web 2.0 siteleri üzerinden tüm dünya ile paylaşma imkânı elde etmekle kalmaz. Aynı zamanda başkalarının oluşturduğu içerik hakkında da yorum yapma ya da onu kullanarak yeni içerik oluşturma şansı da yakalar.
Bu açıdan değerlendirildiğinde web 2.0 mimarisinde içerik sağlayıcıları (internet kullanıcıları) merkezsiz; içeriğin tutulduğu mekanlar (web siteleri) ise aşırı merkezi hale gelmiştir. Örneğin Instagram ya da Youtube sitelerine erişim kesilirse bugüne dek oraya eklemiş olduğunuz fotoğraflar ya da videolara ne siz ne de başkaları erişebilir.
Merkezi birer platform haline gelmiş sosyal medya siteleri belki de bu sayede yapay zeka teknolojisinin son yıllarda yükselmesini de olanaklı kıldı. Çünkü YZ algoritmalarını en iyileştirmek için gerekli olan veri kümeleri “artık” oluşmuştu!
2008 krizinden sonra bitcoin ile ortaya çıkan blokzinciri mimarisi ve kriptopara olgusu ileri teknoloji dünyasında yepyeni bir sayfa açtı. Ethereum blokzinciri ile gelen akıllı kontrat kavramı yapıyı daha da geliştirdi. Bu yeni mimarinin özünde yatan ilk özellik katılımcılar arasındaki ilişkinin “güven” olgusuna gerek kalmadan kurulmasını sağlamaktı. Bunu sağlayan temel mimari özellik ise “merkezsizleşme” idi. Blokzinciri değerli bilgiyi ağdaki tüm ögelere birer müstakil kopya olarak sunup merkez-taşra, yetki-aracı gibi ikilemleri ve bunlarla gelen sorunları ortadan kaldırmıştır.
Bugün web3 denildiğinde web 3.0 ve onun işaret ettiği semantik web olgusundan ziyade merkezsizlik kavramına işaret edilmektedir. Merkezsizleşme dalga dalga bireylerin ve toplumların hayatına nüfuz edecek gibi görünüyor. Hiç tahmin edilmeyecek alanlarda bile. Bir tür toplumsal yapısökümü. Eskiden meraklı mucitler bir elektronik cihazı en son parçasına kadar söküp, onun çalışma modelini anlayıp yeniden monte ederdi. Şimdi o “Deli Emin”lerin torunları dijitalle uğraşırmış gibi yaparken “toplum”u son vidasına kadar sökmeye başladı.
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 301 30.12.2021)