Sora Sora…
İkinci dijital kara delik olarak yapay zekâ!
Konu o kadar basit değil. Yeni ve gelişmekte olan bir teknoloji çıktığında konuyu dijital okuryazarlık beceri düzey(sizliğ)inin ötesinde değerlendirmek gerek. Kategorik bir sorun bu. Paradigmatik. Yapay zekâ ile metinden resim oluşturma imkânı çıktığında örneğin. Kaç kişinin aklına ona “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?” diye sormak geldi!
Ne tür bir bakış açısı böyle bir imkân ile böyle bir soru(n)u yan yana getirebilir? Teknolojiden eğlenmenin ötesinde talep edebilen belki. Teknolojiyi tüketmek için değil de üretmek için kullanan belki. Hele bir de kendini gerçekleştirmek isteyen genç birey ise. O zaman başka bir boyuta sıçraması daha kolay olur! Neden sadece teknolojinin kullanıcısı olsun-kalsın ki? Eksikliğini hissettiği başka bir teknolojiyi üretmek için hemen kolları sıvar! Yeni bir teknoloji üretir!
Bir zamanlar moda idi. Kendi Facebook’umuzu yapmalıyız deniyordu! Biz kendi Facebook’umuzu yapamadık ama o sırada Facebook’u yapangiller ChatGPT’yi yaptı! Doğru vizyon veremiyoruz. Vizyonu doğru kelimelerle bile ifade edemiyoruz! Ortada bir Facebook varsa kendi Facebook’unu (daha doğru bir ifade ile onunla benzer özelliklere sahip bir sosyal medya sitesini) yapmak pek de matah bir şey olmaz! Daha doğru ifade şu olabilirdi: “Bir sonraki müthiş teknolojiyi biz üretmeliyiz”. Bir sonraki müthiş teknoloji ne? Şimdi dönüp bakınca görülüyor ki yapay zekâ imiş.
Yapay zekayı başkaları yaptı diye de hayıflanmaya gerek yok! Soru hala geçerli. O halde şimdi bir sonraki müthiş teknolojiyi üretelim! Yapay zekadan sonra şimdi müthiş teknoloji ne? Ortaya bir sessizlik çöküyor değil mi? Birisi bulsun-söylesin de biz de papağanı olalım!
OpenAI geçtiğimiz günlerde yeni bir algoritma ya da yapay zekâ hizmetini daha tanıttı. Adı SORA. Dall.E’ye benzer bir yapıda. Tek farkı şu: SORA metinden görsel üretmek yerine metinden video klip üretiyor. Klasik tarzda ifade etmek gerekirse film çekiyor! Ama bir farkla. Filmin yönetmeni de ışıkçısı da kameramanı da kostümcüsü de makyajcısı da SORA’nın kendisi. Kısaca bir film setinde çalışan herkes yerine SORA var. Sadece senarist yok! O da SORA’nın kullanıcısı. Senarist senaryo yazar. Kullanıcısı da SORA’ya bir sufle (prompt) verir. Tıpkı ChatGPT4’e ya da Dall.E’ye verdiği gibi. SORA da bu senaryo-sufleyi alır, sonra da ona en uygun filmi çeker!
Dijital yakınsama akıllı telefon ve tablet ile ilk zirvesini yapmıştı. Daha önce farklı cihazlar kullanmayı gerektiren işler tek bir cihaz ile yapılabilir hale gelmişti. Mobil cihazlar, bünyesinde bir araya getirdiği bütün o cihazlar için bir kara delik olmuş, onları yutmuştu. Bir akıllı telefonu olanın artık hesap makinesine, kâğıt-kaleme, kol saatine, takvime, fotoğraf makinesine, video kayıt cihazına, kaset ya da plak çalıcıya, fihriste vb. sahip olmasına, onları kullanmayı bilmesine gerek kalmamıştı.
Şimdi yeni bir yakınsama sürecine giriliyor! Bu kez kara delik rolü yapay zekaya geçiyor. Ancak yakınsanan şeyler cihazlar değil de insan becerileri. Yapay zekâ hangi becerileri kazanırsa o becerileri gerektiren işlerde insana gerek kalmayacak. Reklamcılar, filmciler, fotoğrafçılar, modeller…
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 411 22.02.2024)