Suç Olmayan Suç

“Her şeyi cezalandırabilir değil, hiçbir şeyi cezalandıramaz bir suç tipi”

Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu (daha popüler adıyla Venedik Komisyonu) 7 Ekim 2022’de bir rapor yayınladı. Raporun konusu bugün 7418 numaralı yasa olarak adlandırılan, muhaliflerin “sansür yasası”, iktidar kanadının “dezenformasyon yasası” dediği yasa hakkında. Özetle 29. Maddede yer alan ve TCK’ya 217/A maddesi olarak eklenmesi önerilen ceza maddesinin yasaya dahil edilmemesini öneriyor. Bilindiği üzere Türkiye bu öneriye uymadı ve maddeyi yasalaştırdı.

Venedik Komisyonu’nun raporunda ayrıca çeşitli Avrupa ülkelerinde benzer bir yasanın-cezanın olup olmadığı hususuna da açıklık getirilmiş. Yasayı destekleyen bazı politikacılar, Avrupa ülkelerinde de benzer yasaların ve yaptırımların olduğunun altını çizmişti. Bunun kısmen doğru bir enformasyon olduğu anlaşıldı. Evet benzer yasalar var. Hayır “hapis cezası” yok! Rapordan bazı alıntılar (Türkiye Barolar Birliği’nin çevirisinden alınmıştır):

Madde 15 (Almanya): “(…) [ilgili yasa] yanlış ve yanıltıcı bilgi yayan kişilerin cezai kovuşturmaya tabi tutulmasına ilişkin herhangi bir hüküm içermemektedir”. Madde 16 (Fransa): “Fransa örneğinde de  “yanlış veya yanıltıcı bilgi” yayan kişilerin cezai kovuşturmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır”. Madde 19 (Birleşik Krallık): “Yasa “yanlış veya yanıltıcı bilgi” yayan kişilerin cezai kovuşturmaya tabi tutulmasına ilişkin herhangi bir hüküm içermemektedir”. Madde 23 (Avrupa Birliği): “Dijital Hizmetler Yasası, yasadışı içerik tanımına “yanlış veya yanıltıcı bilgileri” dahil etmemektedir”. Madde 25 (İsveç): “… yalnızca hukuka aykırı baskı veya hukuka aykırı tehdit (her ikisi de başlı başına suçtur) eşliğinde yapılan dezenformasyon suç teşkil edecektir”. Madde 31: “Sonuç olarak, yukarıdaki analizden de anlaşılacağı üzere, “yanlış veya yanıltıcı bilgiyi” suç haline getirme konusunda ilham kaynağı olarak gösterilen Avrupa ülkeleri aslında bunu yapmamış, bunun yerine internet platformlarına yasadışı içerikle ilgili yükümlülükler getirmiştir.” Rapor başka hususlara da değiniyor. Bunların başında da muğlak ifadeler geliyor (örneğin “halkı yanıltıcı bilgi” ve “gerçeğe aykırı bilgi” ifadelerinin yasal tanımlarının bu veya başka bir yasada yapılmamış olması).

T24 haber sitesinden Engin Turhan da 25 Ekim 2022 tarihli yazısında 29. Maddeyi derinlemesine analiz etmiş. Nihai tespiti oldukça çarpıcı: “Her şeyi cezalandırabilir değil, hiçbir şeyi cezalandıramaz bir suç tipi ile karşı karşıyayız”. Turhan’ın analizine göre yasa maddesindeki tümcede yer alan kelime ve ifadeler hukuki açıdan gerçekleşmesi imkânsız bir suçu tanımlıyor. İki basit örnek: “Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle” ifadesinde yer alan “saik” kelimesi böyle bir eylemi imkansızlaştırıyor (çünkü kişi “halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saiki” değil “amacı” güdebilir). “saiki” yerine “amacı” denseydi de bu kez imkânsız olmasa da gerçekleştirilmesi zor bir eylem olurdu. Çünkü kişi aynı amaçla başka eylemler de yaparak, “sırf” kelimesi ile çizilen sınırdan kendisini kurtarabilir.

Bu özensizlik şunu düşündürüyor: Elimizin altında bir yasa olsun da uygulamak isteyeceğimiz durumlarda verilmesini istediğimiz cezaları meşru gösterebilelim. Öte yandan 29. Madde ile diğer maddelerin birbiri ile organik bir bağı olmadığı da şuradan anlaşılıyor: Öteki maddeler haber sitesi niteliğindeki web sitelerine odaklıyken, 29. Madde sadece bu tür web sitelerinde içerik üretenleri değil, herkesi kapsıyor!

Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 344 03.11.2022)

Popüler Etiketler