Z(orlu) Kuşak

Yoksa hayat eskidikçe her zaman mı zordu?

Kuşak çatışması son hızla devam ediyor. Tarihsel perspektifte muharebeleri gençlerin, savaşı yaşlıların kazandığı bir süreç. Ne de olsa zaman gençlerin aleyhine çalışıyor; yaşlanıyorlar! O nedenle gençlikleri bitmeden kazanabildikleri kadar muharebe kazanıp yaşlılıklarında da onları muhafaza etmeleri gerekiyor!

Z Kuşağı’nın yaptıklarını anlamlandırmak neden zor? Yaptıkları şeylerin anlamsız olmasından dolayı mı? Yoksa “anlam” tanımının yaşlıların kontrolünde olması mı? Şu kriterlere uymayan bir edim anlamlı değildir!

Hiçbir şey üretmeyen sosyal medya fenomenlerinin binlerce-milyonlarca kişiyi peşlerinden koşturması bir “yaşlı”nın anlamlandırabileceği bir şey değil örneğin! Ya da bilgisayar kapatıldığında yok olacak kriptopara denilen şey! Nasıl olur da para yerine geçer?

Z Kuşağı’nın böyle olmasına, doğal olarak, onu önceleyen kuşaklar neden oldu. Boomer’lar ve onu takip eden X Kuşağı gece gündüz çalışmasaydı, yarı isyankâr yarı ehlileştirilmiş bir prototip çizen Y Kuşağı olmasaydı, ortaya böyle bir Z Kuşağı çıkmazdı. Belki de en büyük buluşları anlamsızlığın anlam olması! Belki kendilerinden çok önce nihilizm diye bir şey olduğunu bilselerdi başka bir buluşa imza atarlardı.

Z Kuşağı’nı, “üstünde durduğunuz bu zemin olmasa yok olup gidersiniz” diye eleştirmek ne kadar doğru? O zemini önceki üç kuşak elbirliği ile oluşturdu. Hem de öyle sağlam oluşturdu ki yıkılması çok zor! Sokakta ellerinde akıllı telefon (yakın gelecekte sanal gerçeklik gözlüğü) ile fiziksel dünyadan kopuk hareket edenler görenleri şaşırtmaya devam ediyor. En basit sorunda bile mukavemet gösteremediklerinde, kırılganlıkları şok ediyor. Ama öyle olmaları arzu edildiği için öyleler! Onlar kendilerini başka bir paradigmada gerçekleştirmek istiyor!

Bellidir ki Z Kuşağı’nı üstünde taşıyan bu temel çökmeyecek! Her ne kadar en yaşlılarımız savaşlar çıkarıp, korku salarak eski paradigmaya ve onun sağladığı imtiyazlı durumlara dönme peşinde olsa da. Yapay zekanın pek çok işi insanın elinden alacağı tespiti bu açıdan değerlendirmeli. Bu kötü değil; tam tersi iyi bir şey. Aksi durumda yetişmekte olan insanlar gelip de o işleri yapma talebinde bulunmayacak. O angaryaları makineler yapsın ki Z ve Alfa Kuşakları farklı paradigmalara yelken açabilsin! “Sistem” de çökmesin!

Bu dönüşüm tüm toplumları aynı şekilde etkilemeyecek, orası kesin. Sanayileşme de tarım ile geçinen toplumları topyekûn ortadan kaldırmadı. Bugün hala sanayinin, bilgisayarın, dijitalleşmenin girmediği diyarlar var. Evet sanayileşme tarımsal süreçlerde dönüşüm sağladı belki ama ne nüfusun daha çoğu tarım yapmaya devam etti ne de tarım yapmayı bilmeyen insanlar aç kaldı-yok oldu! Ama değişen bir şey oldu! Hayat (eskiler için) zorlaştı! Yoksa hayat eskidikçe her zaman mı zordu?

Z ya da Alfa kuşağı belki de dünya dışında sürekli yaşamayı başaran ilk kuşak olacak. Dünyaya bağımlı olmadan. Dünyaya dönme gereği duymadan. Topraktan yetiştirilmiş şeylerle beslenme gereği duymayacaklar belki. Yiyeceklerini dijitalleştirecekler. Bu hantal vücutlara gerek duymadan varlıklarını sürdürmeyi icat eden, öğrenen ilk kuşaklar da belki onlar olacak. Zihinlerdeki kırmızı çizgiler kalktığında katedilecek çok uzun bir yol olduğu anlaşılacaktır! Yaşlıların yapabilmiş oldukları yapılmayı bekleyenlerin yanında neredeyse bir hiç çünkü! Her zaman!

Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 410 15.02.2024)

Popüler Etiketler