Suflörün Zamansız Ölümü
Yapayda da devrim Satürn gibi kendi çocuklarını yemeye başladı!
Yapay zeka ile ilgili en popüler öngörülerden birisi de gelecek yıllarda hangi meslekleri ortadan kaldıracağı ile ilgili. İnsanların ölümle ilgili içgüdüsel tepkisine benzer bir durum burada da var. Nasıl ki her insan için “ölüm başkasının kaderi” olup kendisi hiç ölmeyecektir, benzer şekilde yapay zeka da hep öteki meslek gruplarını insansız hale getirecektir. Avukata sorduğunuzda yapay zeka hukuk dışında her alanda insanı işsiz bırakacak ama hukuka dokunamayacaktır. Doktor için tıp, öğretmen için eğitim, yazılımcı için kod yazma. Ne kadar “Bandırmam” diye tezahürat yapılsa da boşuna: Yapay zeka hepsine de banacak!
İşin ilginci yapay zeka kendi alanında baş gösteren meslekleri de çıktığı gibi ortadan kaldırmaktan çekinmiyor. İşte bir örnek: Sufle mühendisliği (Prompt Engineering). Daha iki sene önce yapay zeka ile nasıl etkin iletişim kurulabilir, ona en verimli en doğru direktifler (prompt, sufle) nasıl verilebilir soruları etrafında yeni bir meslek olarak öne çıkmıştı. Modern zaman arzuhalcileri!
Malum eskiden özellikle adliye saraylarının etrafında mobil arzuhalciler bulunurdu. Daktilo ve iskemleleri ile adliyenin girişinde bir kenara tüner, derdini resmi makamlara ne şekilde anlatacağını bilemeyen vatandaşa para karşılığı dilekçe yazarlardı. ChatGPT ile yeni bir evreye geçen ve perakende hale gelen yapay zeka kullanımı da benzer bir durumu ortaya çıkardı. En doğru cevabı almak için acaba soruyu nasıl sormalı?
Daha üç sene geçmeden sufle mühendisliğinin geldiği gibi gitmesinin özünde yatan şey dünya üzerinde yapay zeka kullanan milyarların bu beceriyi ışık hızında öğrenmiş olmaları değil. Daha ziyade yapay zekalarda derinleştirilen bir özellik. Teknik tabiriyle “bağlam penceresi”. İlk zamanlar yapay zeka botları kendisiyle etkileşim kurulmaya başladıktan üç dört adım sonra en başta ettiği lafları unutmaya başlardı. Hal böyle olunca da kullanıcılar bir atımlık barut misali en doğru sufleyi hazırlayıp bir kerede en doğru cevabı almak zorundaydılar. Ancak bu etkileşimin (bağlamın) derinliği her geçen gün arttı. Öyle ki bugün artık botun dört beş soru önce verdiği cevabı unutması söz konusu değil. O nedenle kullanıcılar yarım yamalak bir sufle ile başlasalar bile aldıkları cevapları yapay zekaya art arda sufleler vererek rafine ettirebilmekteler.
Bağlam derinliği, yapay zekanın bir seanstaki etkileşimi unutmaması, çok büyük sıçramaları da olanaklı kılmaya başladı. Bugün artık akademik makale yazacak, doktora tezi üretecek derinlikte yapay zekalar geliştirilmiş durumda. OpenAI’ın anahtar isimlerinden Mira Muratti’nin geçen sene altını çizdiği gibi: GPT-3 bebek idi, GPT-4 kolej mezunu bir genç. Ancak 2026’ya dek çıkacak yeni versiyon(lar) doktoralı bir uzman seviyesinde olacak! Süreç son hızla devam ediyor.
Benim mesleğe bir şey olmaz diyenlerin ise şu kıyaslamayı yapmalarında fayda var. Japon Softbank’ın CEO’su Masayoshi Son, OpenAI’a 33 milyar doların üstünde yatırım yapma kararı aldıkları açıkladı. Tek ve basit bir hedefe ulaşmak için: İnsan zekasından on bin kat daha gelişmiş bir süper zeka geliştirebilmek! Kendi meslek alanında ortalama bir meslektaşından on bin kat daha deneyimli ya da bilgili bir uzman (insan) var mı?
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 481 25.07.2025)

