B.ktanlaştırma!

Avustralya’da 2024 yılının kelimesi seçildi!

Süreç üç evreden oluşuyor. Önce gel-gel yapmak, daha çok kişinin düzenli kullanıcı olmasını sağlamak üzere şirinlikler yapılıyor. Yeterince büyüklüğe ulaşıldıktan sonra bu kullanıcı kitlesinin etinden-sütünden-verisinden istifade etmek üzere pestili çıkarılıyor. O kitleden yüksek kar elde edecek pek bir şey kalmayınca bu kez o kitlelere ulaşmak üzere kurumsal müşteri (örneğin reklamveren) durumundaki grup, ticari anlamda sömürülmeye başlıyor. O da bitince sahneden (tercihan cebe büyük maddi imkanları doldurmuş olarak) çekiliniyor.

Sosyal medya platformlarının gelişim çizgisini bu şekilde tanımlamıştı Kanadalı yazar Cory Doctorow iki sene önce. Ve bir isim vermişti. İngilizcesi “enshittification”. Türkçeye “b.ktanlaştırma” olarak çevirmek mümkün. Biraz daha terbiyeli versiyonu “çürüme” olabilir. Geçen sene Amerikan Diyalekt Derneği bunu yılın kelimesi seçmişti bu sene de Avustralya’daki Macquaire Sözlüğü aynı şeyi yaptı.

Çürüyen, b.ktanlaşan sadece sosyal medya mı? Tüm dünya aynı yolun yolcusu değil mi? İster fiziksel olsun ister dijital! Neresini tutsan elinde kalıyor. Siyaset, ekonomi, iklim, toplumsal yaşam, sanat, spor. Adını sen koy! Bu tespit biraz da hangi yaş grubuyla yapıldığına bağlı olarak farklı tepkilere sebebiyet verebilir. Dijital göçmen denilen 1980’den önce doğanlar olasılıkla “Ha şunu bileydin, daha yeni mi anladın!” diyebilir. Sonradan olma dijital yerliler ise yeni bir şey öğrenmiş olarak zihinlerinde bu tespitin sağlamasını yapma yolunu seçebilir. Sonuçta bir kısmı tespiti teyit edecekken bir kısmı karşı fikir sunabilir. “Evet ama..” ile başlayan ünlü tümceler..

Geriye doğru sarmaya başlamak biraz riskli. Çünkü her kuşağın kendince bir mutlak başlangıç noktası var. Örneğin boomer kuşağını yani II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyaya yön verenleri ele almak gerekirse. Onlar bütün suçu sosyal medyaya, internete, dijitalleşmeye yüklemeye kalkıp bilgisayarın icadını milat olarak ele alacaklardır. Ondan önce her şey çok güzeldi! Oysa yeterince nesnel düşünülürse 18. yüzyılın son çeyreğine, modern kapitalizmin temellerinin atıldığı zamana dek sürülebilir çatlağın izi. Tüfek çıktı mertlik bozuldu! Tüfek mülkiyet hakkı oluyor. Temsili demokrasi ile yasal statü kazanan, teknoloji ile büyütülebilen yeni bir ekonomik model!

İşe metafizik girerse bellidir ki 18. yüzyıl da büyük kırılmanın yaşandığı nihai başlangıç noktası olma konusunda çok genç çıkar! Kısacası daha önce yaşanmış bir altın çağ her zaman olmuştur! (Örneğin İslam geleneğinde mutlak altın çağ belki de kalu bela (ya da elest bezmi) idi.)

Günümüzde irisi de ufağı da aynı metodu uyguluyor: Vur-kaç! Kendini kurtar. Kendini kurtarırken verdiğin zararı başkaları düşünsün! İklim krizini dostuyla-düşmanıyla kapitalizm sanayi toplumu zihniyeti çıkarmadı da kim çıkardı?

İster istemez yeniden “Biz büyüdük ve kirlendi dünya” tespitine dönmek gerekiyor. Büyüdüğümüzde yaptıklarımızdan dolayı mı kirlendi-kirleniyor dünya? Yoksa büyük değilken dünyanın kirli olduğunu idrak edemiyorduk da o nedenle mi şaşırdık büyüyünce? Meğer dünya ne kirliymiş! Görünen o ki ikisi de doğru! Dünya biz küçükken kirliydi. Biz daha da kirlettik. Küçükler! Dünya şu an kirli. Siz daha da kirleteceksiniz! Ya da uzun zamandır hiçbir kuşağın yapamadığını yapacak ve bu kısır döngüyü kıracaksınız!

Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 450 05.12.2024)

Popüler Etiketler