İçe Dönük(lerin) Zafer(i)
Yapay zekâ dışa dönüklerin makus talihine bir son verebilir.
İçine kapanık kişilerin bilişim dünyasındaki egemenliği sona mı erecek? Bilgisayarı, interneti icat ettiler. Geliştirdikleri yazılım araçlarıyla yoktan bir (dijital) dünya kurdular. Dijital ekonomi fiziksel ekonomiyi geride bıraktı. Dünyanın en değerli şirketleri listesinde bir tek Suudi Arabistan’ın global çok ortaklı petrol şirketi Aramco kaldı. Gerisi teknoloji şirketleri.
Yapay zekâ ile gelen imkanlar dışa dönüklerin gelecekte bilişim dünyasında çok daha etkin rol almasını sağlayabilir mi? Bu soruya cevap aramadan önce akla sosyal medya gelecektir. O da mı içe dönük? Onca iletişim, onca etkileşim? Evet sosyal medya da asosyal! Hem de hası. Öyle ki sosyalleşmenin normunu değiştirdi-değiştiriyor. Sosyalleşmenin klasik tanımında yer alan fiziksel olarak aynı mekânda bulunma gereğini ortadan kaldırdı. İçine kapanıkların en nefret ettiği husus. Böylece bir başkasının yüzüne bakmak zorunda kalmadan düşüncelerini ifade edebilir hale geldiler. Okumak ve yazmak tüm zamanların zirvesini yapmış durumda. Her ne kadar içerik çer-çöp olsa da!
Sosyal medyanın üç boyutlu hali olarak düşünülebilecek metaverse teknolojileri de bir şey değiştirmeyecek. Ama ya yapay zekâ? Özellikle de metinden ses üretme imkanları. Okuma-yazma temelli dijital iletişimi yeniden sözel hale getirme imkânı sunuyor. Geçtiğimiz günlerde tanıtımı yapılan bir cihaz, örneğin, bilgisayara dokunmadan hatta onun yakınında bile olmadan ona sesli komutlar göndererek her türlü işlemi yapmasını olanaklı kılıyor. İki dakika oturduğunda sıkılan, üç dakika konuşmadan edemeyenler için biçilmiş kaftan!
Steve Jobs her ne kadar en dışa dönük donanımların geliştirilmesini sağladıysa da içe dönükler bu cihazları içe dönük uygulamalarda kullanmayı başararak onu ekarte etmeyi bilmişti. Yapay zekâ dışa dönüklerin makus talihine bir son verebilir.
Günümüzde içe dönüklerin piri konumunda Elon Musk var. Neuralink yatırımı ile insan beynine çip yerleştirmeyi başaran Musk bireyin içe dönük yaşamasına yeni bir açılım getirebilir. Dışa dönükler yapay zekâ otomatlarına sözel emirler vererek hayatlarına yön verirken içe dönükler, herhangi bir fiziksel engelleri olmasa da gelecekte beyinlerine gönüllü olarak onun çiplerinden taktırmak isteyebilir. Düşünce gücü ve göz hareketleriyle idare etmek varken elleri kullanmak niye?
Belki de her şey tam da Merkez Efendi’nin tespitindeki gibi gelişiyor. Her şey yerli yerinde. Dışa dönükler toplu taşıma araçlarında daha şimdiden telefonlarıyla bağıra-çağıra bağırta-çağırta iletişim-etkileşim kurarken içe dönükler evden çıkmamanın yollarını arıyor. Kovid19 pandemisi belki de pilot çalışma idi. Ve rüştünü ispat etti. Şimdi global bir ölüm-kalım meselesinin kapıya dayanmasını beklemeden bunu gündelik norm haline getirmek sorununu çözmek gerekiyor.
Büyük şehirlerde yaşamak zorunda kalan içe dönükler çareyi ya unutulmuş diyarlara fiziksel göç etmekte buluyor. Ya da eve kapanmakta. Eskiden ferman padişahınsa dağlar bizimdi. Gelecekte sokaklar dışa dönüklerinse evler içe dönüklerin olacak belki de! Her iki alternatif de elbette dar görüşlü kısa vadeli bakış açısını temsil ediyor. Daha geniş açıdan bakıldığında evrende o kadar çok sessiz ve çılgın kalabalıktan uzak mekanlar-gezegenler var ki! Şimdi tüm içe dönükler pirleri Musk’ın kendilerini bu kalabalık dünyadan çıkarıp başka gezegenlere götürmesini bekliyor. Kendilerinin ömrü yetmese bile geleceğin içe dönüklerini. Hiç değilse!
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 417 04.04.2024)

