İncel-me

Kendi silahı ile kendini öldürmek! Farkında bile olmadan!

İncel olgusunun ilk çağrıştırdığı şey, kültürümüzdeki “abazanlık”! Oysa altını biraz kazıyınca ulaşılan noktada incellerin, abazanlarımızın eline su dökemeyeceği anlaşılacaktır. Abazan derdinin merkezine kendisini koyarken, incel için kişinin kendisi en masum ve mağdur olan.

Öncelikle belirtmek gerekir ki incel hareketinin ortaya çıkışı ile bugün ulaştığı nokta değerlendirildiğinde, çok derin bir anlam kayması olduğu kolaylıkla tespit edilecektir. Hacker (korsan) olgusunun başına geldiği türden bir sapma! Involuntary Celibate (İstemsiz Bakir) kelimelerinin kısaltması olan “incel”i kavram ve isim olarak ortaya ilk atanın Kanadalı bir lezbiyen olduğu az bilinen nesnel gerçeklerden.

Bir tür yalnızlar kulübü mantığı ile ta Facebook-öncesi taş devrinde bir web sitesi üzerinden etkileşim kurmaya çalışan orijinal incel hareketinin kendisi belki de günümüz incellerinin ilk kurbanlarından birisi. Hareket kendi içinde bir değişime uğruyor ve bugünkü halini alıyor. Öyle ki hareketin kurucusu Alana bile 2018’de verdiği bir demeçte bu anlam-eylem kaymasının altını çizerek mağdur olduğunu ileri sürüyor!

Bu akıllara ister istemez internetin ilk yıllarında yine masum bir eylemler manzumesi olarak çıkan ancak nihayetinde gerçek-ötesi (post-truth) yangınının fitilini ateşleyen siberpunk gençlerin yaptıklarını getiriyor (2chan-4chan-anonymous-8chan vb.). Ortak özellik niyet farklı da olsa dijitalde bu tür hareketlerin nerelere evrileceğini kestirememe ve sonuçta global anlamda olumsuz etki yaratan bir ilk kelebek kanadı damgasını yeme!

İncellerin mağduriyetlerinin nedeni gerçekten de toplum içinde belli özelliklere sahip kadın ve erkeklerin yüzyıllar içindeki genetik evrim süreçleri mi? En iyi genlere sahip çocuk doğurmak için en iyi genli (“chad” dedikleri alfa) erkekleri tercih etme! İnceller aslında bu tür hatalı sebep-sonuç ilişkilerini kurarken de ne denli “kalın” olduklarını gözler önüne seriyor. Eğer yüzyıllardır süregelen biyolojik-toplumsal evrim süreci insanlığı bu tercihler üzerinde inşa etseydi acaba bugün, insanın ortaya çıkmasından yüz bin yıl sonra (tekrar “yüz bin yıl” sonra) acaba yeryüzünde incel profilinde bir birey kalır mıydı? Her yeni gelen insan bir öncekinden çok daha mükemmel olacağından nüfusun ezici çoğunluğu o aşağıladıkları üst-profilden kadın ve erkeklerden oluşurdu.

Tabi bunu idrak etmek için de ince düşünebilmek lazım; incel düşünebilmek değil. Döne döne tekrarlayalım; ne demişti şair: “Ah kimselerin vakti yok; durup ince şeyleri anlamaya!”. Bellidir ki sağlam bir eğitim almış ya da sağlam bir inanç sistemi ile yetiştirilmiş birey, bu tür eksikliklerini tespit ettiğinde mağduru oynamak yerine bezenmiş olduğu paradigmaya uygun olarak çözüm arayışlarına yönelmekte. Her iki paradigmada da o arayışın temelinde kişinin kendini değiştirmesi-dönüştürmesi yer almakta. Çünkü iki paradigmanın özgün liderleri idrak edebilmişlerdir ki insanı diğer canlılardan ayıran özellik düşünebilen mahluk olmasıdır. O zaman çözüm de düşünme ile irtibatlı faaliyetler sonucunda gelir. Kimisi nefsini mükemmelleştirmek için düşünür (dolaysız), kimisi dünyayı (dolaylı)!

Görünen o ki incellerin düştüğü boşluk onların sadece cahil olduklarını teyit etmiyor. Aynı zamanda sağlam bir inanç sisteminden de beslenememiş olduklarını gösteriyor. Hem de inanç olgusunun tüm dünyada bu denli prim yaptığı bir çağda! Bu da kapitalizmin kedi-fare oyunlarını akla getiriyor. Her silah doğrultanı, o silahla vur!

Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 443 17.10.2024)

Popüler Etiketler