Simpsonlar Okulu

Simpsonlar mı kazacak, yapay zekâ mı?

“Geçen akşam Jeopardy! (Riziko!) adlı yarışmayı izliyordum. Yarışmacılardan birisi bilgi birikiminin büyük bir kısmını The Simpsons (Simpsonlar adlı çizgi film) dizisine borçlu olduğunu söyledi. Bu kesinlikle benim için de geçerli!”. Bunu itiraf eden yirmi küsur senedir hayatımızda olan Harry Potter! Gerçek dünyadaki adıyla Daniel Radcliffe. Aktör bugün 34 yaşına. Demek ki Y Kuşağı.

Eğitimciler arzu ederlerse bu yoruma dudak bükebilir. Ancak bu tespit ile ilgili söylenebilecek üç şey var. Birincisi iş dünyasının bu gerçeğe değer verip ondan “oyunlaştırma” (gamification) diye bir şey icat etmiş olması. Eğitimde oyunlaştırma ilkokulun ötesine geçemezken, iş dünyasında bir şeyi öğretmenin en eğlenceli yolu olarak yerini almaya çalışıyor. Sıkıntı şurada ki “eğitim” söz konusu olduğunda fazla kaynak ayırma imkânı olmadığından yıllardır eşeğin kuyruğu gibi ne uzuyor ne kısalıyor! Mağazadaki satış temsilcisinin ya da banka şubesindeki memurun mesai saatleri içinde boş bulduğu her dakika oynayabileceği, oynadıkça bir şey kazabileceği bir oyun düşünün. Sektörüne göre oyunun konusu müşteriye nasıl hitap edileceği de olabilir, kamu ihalesine girecek şirkete nasıl teminat mektubu verileceği de!

Radcliffe’in üstünden çok sular geçti. Şimdi Z Kuşağı ve emekleyerek gelmekte olan Alfa Kuşağı var! Hayatı televizyondan yayınlanan bir çizgi film dizisinden öğrenme olgusu da giderek yaşlanıyor. Onun yerini iki şey aldı-alıyor. Birisi oldukça semirdi. Diğeri henüz ergenlik çağında. Semiren sosyal medya. Ergen ise yapay zekâ.

Z Kuşağı’nın Simpsonları sosyal medya oldu. Simpsonların içeriğini üretenler ne tür bir otoritedir ki eyledikleri şeyleri tam doğru kabul edebilelim diye eleştirenler dönüp bir de sosyal medyaya baksın. Ağzı olanın konuştuğu, parmağı olanın yazdığı vahşi vahşi batı! O nedenle Simpsonlardan çıkacak yanlış bilgi, dezenformasyon ya da mezenformasyon bir ise sosyal medyadan çıkacak olan milyar! Milyarlarca sosyal medya kullanıcısı, insan ya da bot, her gün insanlığı kendi emellerine göre yönlendirmek için yanlış bilgi üretiyor da üretiyor. Z Kuşağı da bu bataklığın içinde şıkır sularda yüzmekte olduğunu sanıyor!

Görünen o ki bu bile yeterli olmayacak. Bugüne dek üretilmiş olan yalan-yanlış içerik ortaya çıktığı sıralarda ulaşabildiği kitle neyse sadece o çevreyi etkileyebiliyordu. Oysa şimdi ondan türev alıp, onu yeniden üretime sokma imkânı doğdu: Yapay zekâ! Yapay zekâ diye bildiğimiz bütün o chatgptgiller bu pislik “de” kullanılarak “eğitiliyor”. Bir yapay zekaya bir şey sorduğunuzda bilin ki ders kitapları kadar sosyal medyada edilmiş lafları da dikkate alarak cevap vermekte. Bu devasa kaosun yanında Simpsonlar ne kadar masum kalıyor değil mi?

Liberal eğitim sistemleri icat edildi diye din müesseseleri müfredatlarını-kitaplarını değiştirmedi. Görünen o ki Simpsonlar, sosyal medya ya da yapay zekâ icat edildi diye okullar da ders kitaplarını, genç beyinleri yetiştirme modellerini değiştirme konusunda pek hevesli değil.  Oysa sınav yerine öğrencilerine oyunlardan kazanacakları puanlara göre karne notu verseler, bir de oyunlar heyecan verici olsa bak bakalım o zaman entegral zor mu geliyormuş, kolay mı?

Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 427 27.06.2024)

Popüler Etiketler