Kripto Sömürü
Asi lider ‘blokzinciri-kripto’ da yenilmek üzere…
Kripto paralarla ilgili yasa meclise sevk edildi. Türkiye’nin yatırımcı çekebilmesi için OECD bünyesindeki FATF (Mali Eylem Gücü) değerlendirmesine göre halen yer aldığı gri listeden çıkması gerekiyor. Gri listeden çıkma şartlarından birisi de kripto paralarla ilgili bir yasa!
Kripto cüzdan sahipleri için yasa tasarısında vergi yok! Taslak metinde kamu yönetimine dolaylı yoldan gelir sağlayacak iki kalem yer alıyor. Tübitak ve SPK’ya yüzde birerden toplam yüzde ikilik ödeme. Bu ödemeyi Türkiye’de kripto para alım-satımı hizmeti sunan şirketler yapacak.
Tasarıda kripto para alım-satımı yapanlara yönelik olumlu bir yükümlülük de var. O da alım-satım işlerine aracılık yapanların kendilerine ait kripto paralarla müşterilerine ait olanların ayırt etme zorunluluğu. Buradan cüzdan sahiplerinin sıcak cüzdanları için bir saklama hizmeti müessesesi devreye gireceği anlaşılıyor. Tıpkı BIST borsasında olduğu gibi. Şimdiki yapının klasik borsa-hisse senedi sürecindeki karşılığı bir aracı kurum vasıtasıyla hisse senedi satın alındığında, bu hisse senetlerinin aracı kurumun kasasında saklanması gibi bir şey olurdu. Hatta daha da ötesi aracı kurum kendisi bir miktar hisse senedi satın alıp bir sermaye havuzu oluşturur ve müşterilerinin alım satım işlerini bu havuz üzerinden yapardı. Dara geldiğinde de havuzdaki hisse senetlerini nakde çevirip sırra kadem basardı. Saklama hizmeti sayesinde bal tutanın (kripto borsa şirketleri) kovanı alıp kaçması engellenmiş olacaktır.
Öte yandan ABD’de de kripto paralarla ilgili (birbirine zıt) iki önemli gelişme yaşanmakta. Birincisi Bitcoin tabanlı borsa yatırım fonlarına (ETF) izin veren uygulamanın yürürlükten kaldırılmasını öngören bir yasanın ABD meclisinden geçip başkanın onayına gönderilmesi. İkincisi ise Ethereum tabanlı ETF’lere de izin verilmiş olması. Biden daha önce öyle bir yasa önüne gelirse veto edeceğini açıklamıştı. Yasanın meclisin gündemine getirilmesi ve geçmesi klasik bankacılık sektörünün bir lobi zaferi olarak da değerlendiriliyor. Çünkü Şubat ayında verilen ETF izni bu bankaların da bu tür fonlar kurmasına izin vermiyordu. O nedenle bu kurumlar altı ayda 20 milyar dolarlık bir hacme kavuşan Bitcoin ETF dünyasını elleri kolları bağlı olarak izlemekle kalıyor. Onlara da sürece çomak sokmaya çalışmak kalıyor demek ki!
Felsefe-bilim-teknoloji. Teknolojinin doğru kullanımı için belki de bu üç evrenin içi dolu olarak idrak edilmesi gerek. Bir felsefeye dayanmayan, somut bir bilim üzerinde filizlenmeyen teknoloji belli ki kısa süreli, kişisel amaçlara hizmet eden olumsuz sonuç üretme potansiyeli yüksek bir araç durumuna düşmekten kendini kurtaramıyor. Blokzinciri-kriptopara teknolojisi belli bir felsefeden yola çıkarak geliştirilmişti. Merkeziyetsizleşme! İnsan emeğinin en somut ve likit göstergesi olan “para”nın aracıların elinden kurtarılması. Nasıl ki her birey emeğini kendinde tutabiliyorsa, parasını da bu aracılara gerek duymadan kendinde tutabilsin! Ama nasıl ki sosyo-ekonomik kıskaca alınan birey yüzyıllardır emeğini başkalarına vermek zorunda bırakılmakta; sömürülmekteyse, kripto paracıkları da (nihayet!) sömürülmeye başladı. ETF’ler bu sürecin ilk halkası. Kripto sömürü bu şekilde genişleyerek devam ederse, blokzinciri-kripto teknolojisi de kapitalist sanayi devriminin “devrik asi liderler” pavyonunda, bir gösteri nesnesi olarak, yerini alacak!
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 424 30.05.2024)