Pop Zeka
Yapay zekâ istisnai azınlıkları yok sayarak popülerleştikçe tutuculaşıyor da!
Yapay zekayı besleyecek “doğal üretim” (gezen?) veri kümesi tükenirse ne olur? Akademik araştırmalar mevcut makine öğrenme süreci baz alınırsa yapay zekâ modellerinin çökeceğini öngörüyor (“model çöküşü”). Bir tür önyineleme (recursion). Konu ne olursa olsun belli bir aşamadan sonra modelin saçmalık üreteceği bekleniyor. Yapılan kimi basit denemelerde bu tür sonuçlar gözlenmiş bile.
Çok değişkenli bir durum. Nihayetinde böyle bir kısır döngüye girilmesinin kaçınılmaz olduğu anlaşılırsa ya makine öğrenme modelleri değişecektir ya da geri besleme sisteminin verimsizliğini giderecek çözümler üretilecektir.
Öte yandan doğal üretim veri kümelerinin neden benzer bir kısır döngüye sebebiyet vermediğini de irdelemek gerek. Acaba şu an “verimli” çalışan mevcut modellerde de benzer bir durum söz konusu olabilir mi? Hatta buna yapay zekâ önyargısı denmiyor mu? Yoksa insan yapımı olduğu için bu tür güdümlü veri kümelerine göz yummak mı gerekiyor? Şu anki yapay zekâ modellerine bakılsa onlar da birilerine “nefes alamıyorum” dedirtecek öneriler-sonuçlar üretmiyor mu?
Bu tür bir kısır döngü sadece yapay zekayı besleyecek veri kümeleri söz konusu olduğunda gündem olamayacak kadar geniş bir çevreye sahip. Yerelliği alt üst eden globalleşme yıllardır öteki toplumlar üzerinde benzer bir etki yaratmıyor mu? Popüler kültür on yıllardır herkesin yaptığını yapmayan, herkesin beğendiğini beğenmeyen, herkesin güldüğüne gülmeyen, herkesin sevdiğini sevmeyen bireyleri “öteki”leştirmiyor mu? Onları içinde yaşadıkları topluma yabancılaştırmıyor mu? Onları suçlu hissettirmiyor mu?
Pop kültürün dışarıda bıraktığı bu kara koyunlardan çıkmıyor mu zaten bilişim dünyasını 1980li yıllardan beri yönlendiren karizmatik bireyler. Dün Steve Jobs, bugün Elon Musk. Ve ikisinin arasında adı bilinen-bilinmeyen binlerce asosyal, içine kapanık, popüler olan şeylerden pek de hoşlanmayan kadın-erkek!
Şimdi onların inşa ettiği bu yapay zekacıklar giderek beslenecek doğal veri bulamayacakları için kendi yapay veri kümelerini üretip kendi elleriyle yararsız bir araç haline mi gelecekler? Yoksa daha şimdiden yapay zekâ, insanın önyargılarını baz alarak daha muhafazakâr, daha sabit fikir bir dünya mı oluşturuyor? Popüler zekâ ve onun tutucu dünyası!
Muhafazakarlık, tutuculuk ne hikmetse belli toplum ya da kültürlerin belli kesimleriyle özdeşleştirilmiş yerel bir kavram gibi ele alınıyor. Ağırlıklı olarak dini toplulukların ya da öteden beri süregelen geleneklerine sıkı sıkıya bağlı toplumların hayat tarzı, hayatı algılama şekli. Asgari değişim, azami rutin! Değişim azsa mucitlerin yeni icatlarını satabilmesi de o kadar zor! Oysa muhafazakarlık her alanda her toplumda var! Bilimsel araştırma süreci de örneğin kendi içinde muhafazakâr bir yapıya sahip. Aksi tatminkâr bir şekilde ispatlanmadığı sürece en son kabul görmüş teoriye dört elle, bağnazca sarılmak mecburi.
Yapay zekâ da bir tür evrimsel süreç içinde yol alıyor. Şu anki dar, üretici, sapmalı insan yapımı veri kümeleri ile beslenerek büyüyen yapay zekacıklar, içgüdüleriyle devinen hayvanlara benziyor. Bir gün “yapay özbilinç” sahibi olurlarsa (genel yapay zeka?) hayvandan insana evrimleşmiş olacaklar! Bugünün yapay zekacıklarının efendisi-tanrısı rolündeki insan o gün geldiğinde ikinci kez cennetten kovulmuş olacak.
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 433 08.08.2024)

