Sermayedar Yapay Zeka

Yapay genel zeka (YGZ) patron olabilir mi?

OpenAI CEO’su Sam Altman’a göre yapay zekadaki gelişmeler sermaye ile emek arasındaki güç dengesini daha da kötüleştirebilir. Feodal tarım toplumu ile kapitalist sanayi toplumunda bu denge nasıldı? Yapay zeka yeni bir toplum paradigmasının ortaya çıkmasını sağlayabilir mi? Yoksa sanayi toplumunun biraz daha insafsızlaşmasında kendi üstüne düşen rolü yerine getirmekle mi kalacak?

Aslında bireysel mülkiyet hakkının ortaya çıkışını insanlık liberal-kapitalist sanayi toplumuna borçlu. Feodal tarım toplumunda böyle bir evrensel haktan söz etmek ne kadar mümkündü, tartışılır. Yönetici asiller, dini ya da askeri kurum ya da liderleri ile geriye kalanlar arasındaki o “güç dengesi” kapitalizm ile birlikte “bireyler arasındaki güç dengesine” dönüştü. Sermaye sahibi olan bireyler ile emeğinden başka bir şeyi olmayan bireyler! O nedenle bu gerilimin bireylerden soyutlandırılıp “sermaye ile emek” arasına sıkıştırılmasında sübliminal bir mesaj dahi aramak olası. Sermaye ile emeğin bir alıp veremediği yok; daha ziyade sermaye sahibi ile emek sahibinin bir alıp veremediği var.

Yapay zekanın insan seviyesi denilen “genel” düzeye ulaşması bu gerilimi nasıl dönüştürecek? Buradaki “insan gibi” ya da “insan seviyesi” hizalamasını açmak gerekiyor. Kuru kuru (ama derinlemesine, çok derinlemesine) bilgi işleme ve akıl yürütme ile sınırlı bir “insan gibi”lik mi? Yoksa özbilinç sahipliği de buna dahil mi?

Yapay zeka söz konusu olduğunda öngörülen hedef ya da kilometre taşlarıyla ilgili kendini tekrar eden bir yanılgı söz konusu. O da gündeme getirilen hedeflerin kolayca ulaşılabilir olduğu varsayımı ile yola çıkıp, sonrasında o hedeflere ulaşmanın ne denli zor olduğunu idrak etmek. Gereksiz bir iyimserlik! 1950’li yıllarda ilk ortaya atıldığında YZ için bir dilden bir başkasına tercüme yapmanın çok kolay olduğu öngörülmüştü. Hedef yetmiş senede anca yakalandı.

Yapay genel zeka (YGZ) için de benzer bir durum var. Bakıldı ki özbilinci olan bir yapay zekaya ulaşmak o kadar olası değil, YGZ’nin içi boşaltılmaya başladı. Daha çok veri işleme, daha ileri düzey akıl yürütme, daha çok alanda bu edimleri gerçekleştirme haline de YGZ denmeye başladı. Altman da bu türden bir kolaycılığa, ister istemez, kaçıyor! Çünkü malum vahşi pazarlama dünyası düzenli olarak yeni bir ürün ya da hizmet ister!

Özbilinci olan bir YGZ sermaye-emek sahipliği tablosunu üç boyutlu hale getirme gizilgücüne sahip. Çünkü YGZ sermaye sahibi olarak da emek sahibi olarak da ortaya çıkabilir. Özbilincinin varlığı sahip olduğu o özelliğin (sermaye ya da emek) kendisine ait olması ve onun hakkında tek karar verecek merciin kendisi olması anlamına gelir. Özbilinç yoksa zaten onun değildir. Öyle bir YGZ olsa olsa insan sermayedar ya da insan emektar için çalışan ileri düzey bir makine statüsünde kalır. Bu düzey bile sermaye sahibi ile emek sahibi arasındaki güç dengesini etkileyebilir. Ancak özbilince ulaştığında kağıtların yeniden dağıtılması gerekebilir. O gün sadece emekçileri değil sermayedarları da yerinden edecek bir tehdit unsuru haline gelebilir.

Herkese Bilim Teknoloji Dergisi; “Dijital Kültür” Köşesi (Sayı 465 21.03.2025)

Popüler Etiketler